‘’Hayatta
keşfedilecek bir şey daima vardır! En iyi bildiğinizi sandığınız yerde bile!’’
diye başlıyor arka kapak yazısı. Huyumdur, bir kitaba başlamadan önce kapak
yazılarını okurum. Bazen içerikle ilgili bazen de ilgisiz arka kapak
yazılarıyla karşılaşırım. Bu yazının devamında birkaç cümle daha var. Ama bence
bu iki cümle bile yeterli kitabın özünü vermeye. Kumkurdu serisini sevenlerin bu kitabı da çok seveceğini düşünüyorum.
Ellika’nın bir ödev hazırlaması gerekiyor. Çok fazla
vakti yok. Ödevi hazırlaması için önünde sadece bir hafta sonu var. Ödev uzun zaman
önce yaşamış bir kaşif hakkında ve uzun uzun yazılması gerekiyor.
‘’Keşfetmek için uzak ülkelere
gitmek şart mı? İnsan yaşadığı apartmanda da keşfe çıkamaz mı?’’ diyor
komşusu Pampas, minicik bir defter ve bir kalem veriyor Ellika’ya. İşte böyle
başlıyor Ellika’nın keşif günlüğü. Her keşifte başka başka şeyler keşfediyor. Keşif
günlüğüne not ettiği ilk keşif:
Keşfettim
ki annem çok küçük.
Bir
kibrit çöpü kadar. Ama kolları da var.
Pampas’ın
kulağı gri kıllarla kaplı.
Bir
de kulakları çok büyük.
Yorumlar
Yorum Gönder