Merhaba,
Yine bir sinema yazısıyla karşınızdayım. Geçen sefer Pixar'ın Türkçe'ye Arabalar 3 olarak çevrilen filmini kendimce analiz etmeye çalışmıştım. O yazıda Amerikan animasyonlarının iyisiyle kötüsüyle bize ulaştığını ve güzel işlerin de yapıldığını söylemiştim. Yine o yazıda Japonların da bu sektörde tabiki de yeri olduğunu ve onların apayrı bir şekilde belki bu işi çok daha sanatsal dinamiklerle yaptıklarını söylemiştim. İşte bu yazıda Japon Animasyonuna giriş yapmak suretiyle, hem bazı bilgiler paylaşacak hem de ailecek severek defalarca izlediğimiz kısaca Totoro adlı çizgifilmi tanıtacağım.
Hayao Miyazaki, Japonyanın Walt Disney'i olarak bilinen adam. 1988 senesinde Komşum Totoro'yu yaparak hiç unutulmayacak klasik bir eser bırakmış oldu arkasında. Evet, bahsettiğimi animasyon 1988 model ve sanki dün yapılmış kadar taze. Miyazaki'nin neredeyse onlarca başarılı animasyonu var ve bu animasyonlar Japon kültür ögelerini sonuna kadar taşımakla birlikte tüm insanlığın kalbine ulaşan eserler. Küçük Deniz Kizi Ponyo, Rüzgar Yükseliyor, Yürüyen sato, Ruhlarin Kaçısı, Küçük cadi Kiki bunlardan sadece birkaç tanesi ama en meşhur olanları. En yenisi de 2019da vizyona girecek olan "Boro the Caterpillar". Miyazaki hakkında daha çok bilgiyi belki bir başka yazıda verebilirim ama şimdi biz Totoromuza dönelim. Studio Ghibli, Miyazakinin animasyonlarını yüklenen kuruluş, Miyazaki ve arkadaşlarının 1985 senesinde kurduğu animasyon firması, bunu da bir kenara not edelim.
Hikayede bahsettiğimiz ev önemli çünkü yakınında ağaçlık bir bölge bulunmakta ve burası küçük kızımız Mei'nın Totoroyu keşfettiği yer olacaktır. Olağan üstü detaycı olan Miyazaki'nin anlatım tarzı bildiğimiz Amerikan animasyonlarının yuvarlak hatlı çizgilerinden çok farklıdır. Miyazaki filmlerinde çok detaylı çizimler söz konusudur. İşte böyle detaylı bir anlatımın içinde küçük kız çocuğu Mei'nın tüm hissettiklerini biz de hissedebiliriz. Can sıkıntısından dolaşmaya ağaçların arasına giden Mei, garip bir yaratık olan Totoro ile karşılaşır. Ondan hiç korkmaz ve Totoro ile dostlukları böylece başlar. Totoro hiç konuşmaz, kocaman yukarıda resimde gördüğünüz gibi top gibi bir peridir. Biraz kediye biraz ayıcığa benziyor bence. Peridir çünkü her türlü zaman mekan sınırını aşan yetenekleri var, uçar kaçar, herşeyi yapar.
Abla Satsuke ise yaramaz kız kardeşi Mei'ye sahip çıkmaya çalışmaktadır, babasının da isteğiyle. Satsuke okula gitmektedir ve bu yeni yerde okul hayatına alışmaya, arkadaş edinmeye çalışmaktadır. Baba, bu arada işe gider gelir ve annelerinin yokluğunda çocuklarda oluşan duygusal boşluğu doldurmaya çalışır.
Küçük Mei hem küçük olduğu hem de annesine düşkünlüğü yüzünden bir an evvel annesinin iyileşmesini dilemektedir ve sürekli hastaneye ne zaman gideceklerini sormaktadır. Kimi zaman babaları işten geç gelmekte ve çocuklar yalnız kalabilmektedirler geç saatlere kadar. İşte Totoro böyle vakitlerde ortaya çıkar genelde ve kızlarımıza bir bakıma sahip çıkmış olur. Onları sırtına alır tarlaların-ağaçların üzerinde uçarak gezdirir, eğlendirir. Gerçek üstü bir çok şey yaşarlar Totoro ile birlikte kızlar. Oysa animasyonun dünyası fazlasıyla gerçek ve ayrıntılı bir dünyadır. Totoro ortaya çıkınca ağaçlar hareket etmeye başlayabilir, kızlarımızın ektiği tohumlar bir gecede devasa ağaçlara ve bir ormana bile dönüşebilir. Hatta Totoro uçan bir otobüs olabilir.
Özetle film, kardeş ilişkisi, anne-çocuk, baba-çocuk ilişkisi, ailecek yapılan fedakarlıklar, aile için kuvvetli olma gibi ailevi konulara değinmektedir tüm gerçekliği ile. Okul öncesi, ilk-orta okul çocuklarına bu kapsamlı hayal gücü ve içindeki gerçek çocuksulukla hitap ederken, yetişkinlere de sanata varan aktarım başarısı, gerçekliği anlatabilmekteki çarpıcılık ile hitap etmektedir, özelinde Komşum Totoro ve genelde Miyazaki.
Aşağıda Totoro animesinin film müziklerininden bir tanesini paylaşıyorum. Umarım filmi keyifle izler ve çocuklarınıza da izletirsiniz, onların hayal ve ruh dünyasına katacakları olduğunu düşünüyorum.
Bu yazıya çok sevindim. 9 yaşındaki oğluma pek film önerisinde bulunamıyordum. Animasyon bilgim pek yok. Bu filmler çok iyi oldu,zaten tam bir japon hayranı. Teşekkürler.
YanıtlaSil