Herkese merhaba. Salı günü tüm gün tatil olunca arkadaşlarla birlikte Bursa-Karacabey’deki Longoz Ormanlarına pikniğe gittik. Hava çok güzeldi, tam bir bahar havası. Yolun bazı kısımları toprak yol olunca yolculuk süresi toplamda bir buçuk saate yakın sürdü.
Doğal hayatın en doğalını gördük. Henüz insan eli değmemiş
çok şükür ki. Yollarda serbest dolaşan ineklere ve koyunlara yol verdiğimiz
için üç dört kez durduk ve onların geçmelerini bekledik. Sürü kalabalık olunca
bekleyiş de uzun sürdü. Ormanın içine girdikten sonra da kendin büyük top yapıp
toprak yolda yuvarlanan bok böceklerini ezmemek için de durduk. Sonuçta yol
hakkı onlarındı. Biz misafirdik. Düzeni bozmak olmazdı.
Piknik sonunda eve dönerken de lavanta tarlalarında
oyalandık biraz. Arılar vızıldayıp duruyordu. Arı orkestrası kurulmuştu resmen.
Vıııız vııızzz vııız nasıl bir vızıltı. Başta tedirgin olmadım değil ama sonra
nedense geçti tedirginliğim. Biraz taze lavanta topladık. Mis kokusunun
misliğini doya doya içime çektim. O kadar güzel kokuyordu ki lavantalar. İlk
kez taze lavanta görmüş ve koklamış olmanın verdiği mutluluğun tadına vardım.
Lavanta tarlasından topladığım taze lavantaların bir kısmına
vazoya koydum bir kısmıyla da deneysel bir çalışma yaptım. Sonucu henüz
bilmiyorum; ama yine de paylaşmak istedim.
Lavantaları havanda ezdim. Temiz ve kuru bir cam kavanozun
içine koyup üzerine de bir miktar saf zeytinyağı doldurdum. Kavanozun kapağını
sıkıca kapatıp güneş gören bir yere koydum. Yaklaşık 20 gün sonra bir tülbentle
yağını süzüp sabun yapımında kullanmayı düşünüyorum. Umarım sonuç güzel olur.
Herkese sevgiler.
Yorumlar
Yorum Gönder